|
| Herkese Mrb.aranıza yeni katıldım ve yazıların çoğunu okumaya çalıştım.Bende uzun süredir kilo sorunu olanlardan biriyim. Denemediğim yokalmadı diyebilirim. En son herbılıfe ürünlerini kullandım ve 16-17 kilo kadar verdim ancak kilomu korumak bir kenara verdiğim bu kiloyu çok fazlasıyla alarak 104 kiloya kadar çıkmış bulunmaktayım.Boyumun uzun olması tabiki avantaj ama görüntü hiç hoş değil.İnanın yere eğilmek bile çok zor geliyor.Bu aralar diyet bantlar hakkında yazılanları okuyor ama kullanıp kullanmama konusunda karar veremiyorum, sizlerin deneyimleriniz ve yapacağınız önerileriniz umarım işe yarar.Şimdiden teşekkürler...
|
|
|
|
|
|
Aktif Üye
|
|
Yaş: 39
Kayıt: 14.06.2006
Mesajlar: 514
Şehir: Gökyüzü :)
|
|
Savaş merhaba hoşgeldin,
Benimde diyet girişimlerim oldu çok defa .Sabah başlayıp akşam bitirdiğim çok günler oldu.91kg daN 70 e düştüm diye sevinirken.Hüsranla hızlı bir şekilde aldım 102 oldum.Son diyet denememde 32kg verdim ve şuan korumak için mücadele ediyorum.
Kendi geliştirdiğim yöntemlerle verdim.Diyet bantların işe yarayacağını yani uzun süreli kilo kaybettireceğini sanmıyorum...
|
|
|
|
_________________
A dan Z ye kadın platformu
www.bizimkadinlarimiz.com
|
|
Aktif Üye
|
|
Yaş: 62
Kayıt: 19.10.2006
Mesajlar: 130
|
|
Merhaba hoş geldiniz..
Diyet bandlar ve Lida zayıflama kapsülü gündemde bu günlerde.. Bu ürünler Tiroid
bezini çalıştırıp metabolizmayı hızlandıran, bu yolla kilo verdiren ürünlerdir.
Gerekli tahliller yapılmadan kullanılması doğru değildir.
Kalp ve guatr hastalıklarında kullanılmamalıdır ayrıca bu yolla verilen kilolar şüphenizolmasın ki fazlasıyla geri gelmekte üstelik vücut işleyişiniz de bozulmaktadır.
Sanırım daha önce göndermiştim ama sizin için bir yazıyı tekrar gönderiyorum.
Önerilenlere uyarsanız faydasını göreceğinize inanıyorum.
Kolay gelsin, sevgiler..
|
|
|
|
_________________
[b]http://hayateylul.blogcu.com[b]
|
|
|
Aktif Üye
|
|
Yaş: 62
Kayıt: 19.10.2006
Mesajlar: 130
|
|
BAHANELERE PAYDOS!
Rejim yapsamz da
zayıflayamıyorsunuz. Zaten metabolizmamz çok yavaş çalışıyor, hem sizin kemikleriniz de kalın! Bahaneleri bırakın. Siz de kilo verebilir, yazın
incecik olabilirsiniz. Yeter ki iyi konsantre olun ...
kilolu kişilerin kendilerine buldukları çeşitli bahaneler vardır.
"Benim şişmanlığım genetik!" Genler, kişinin obesite (aşırı kilolu olma durumu) hastalığına yakalanmasında kısmen rol alabilir. Mesela ikizleri ele alın. Birbirlerinden ayrı büyümüş olsalar, kilo bakımından aşağı yukarı hep aynı olurlar. Yani kişinin kilosu genleriyle ilgili bir şeydir. Ama bu sizin ne yaparsanız yapın eninde sonunda kilo almanıza yol açacak bir genin varolduğunu göstermez. Kabaca
söylemek gerekirse, genler sizin kilo almaya elverişli bir kişi olmanızı
sağlayabilirler, o kadar.
Genleriniz kilo verişinizi şu ya da bu şekilde zorlaştıracak bir etkiye sahip olsalar bile, zayıflamanızı engellemezler.
* "Artık kilo veremiyorum! "
, Kalan son birkaç kiloyu verememek sık rastlanan bir sorundur. Rejimin son günlerinde
başlangıçtaki motivasyon kaybedilir ve diyetin sıkı kurallarına bağlı kalmak için eskisi kadar çaba sarfedilmez. Bir açmanın günlük kalori oranına 100 puanlık bir fazlalık getirdiği unutulur. Humusun her kaşığında 60-90 kalori vardır ve soya sütünde normal sütten daha çok kalori bulunur. Üstelik bu kalorilerin çoğu yağ ağırlıklıdır. Oysa uzmanlar, yüzde 30 yağ oranını aşmayacak rejimler yapılmasını tavsiye ederler. Kilo vermeye devam etmek için rejimin ilerleyen günlerinde ilk günlere nazaran daha az kalori alınmalıdır. Pek çok kişi, ilk birkaç ay son derece başarılı kilo verdikleri halde, zaman ilerledikçe zayıflamanın yavaşlamasından hatta durmasından şikayetçi olur. Daha fazla kilo vermek için günlük kalori miktarınızı biraz daha azaltmalısınız. Ancak bunun için bir günde almanız gereken kalori miktarını bilmelisiniz. Yapmanız gereken, kilonuzu 0.9'la, çıkan sayıyı da 24'le çarpmak. Bulunan sayı vücudunuzun nefes almak gibi bedensel işlevlerini yerine getirebilmek için ihtiyacı olan kalori miktarını verir.
"Metabolizmam ağır çalışıyor! "
Rejim yaparken metabolizmanın yavaşladığı bir gerçek ama bu yüzde 5-10 gibi bir yavaşlama. Rejimi bıraktıktan 1-2 hafta sonra da normale dönüyor ama düşük kalori
rejimieri vücut ve metabolizma üzerinde ciddi hasarlara yol açabiliyor.
Bünyenin normal işleyebilmesi için günde 800-1200 kalori alması gerekir. Bu oranın altına düştüğünüzde vücut, hayati fonksiyonlarını yerine getirebilmek için gereksinim duyduğu enerjiyi kendi kaslarını tüketerek aramak zorunda kalıyor. Kaybedilen her milim kas da vücudunuzun yağ yakma potansiyelinde azalma anlamına geliyor.
Uzun lafın kısası, rejim yapmamak için bulduğunuz bütün bahaneleri bir kenara bırakmanızda fayda var. Çünkü hiçbirisi, sizin kilo vermeniz için engel değiL. ..
ZAYIFLAMAYA HAZIR MISINIZ?
Rejimin başarısı/ kişinin psikolojisiyle yakından ilgilidir. Psikolojik Danışman Tuba Türker, kilo probleminin altında yatan psikolojik nedenleri tanımanın, kilo problemini yenmekte etkili olacağına inanıyor. Onun önerileri, rejime daha iyi konsantre olup yararlı sonuçlar almanızı sağlayacak.
Zayıflama diyetleri her ne kadar fiziksel bir eylem gibi görünse de, büyük ölçüde kişilerin psikolojik dünyalarıyla da ilgilidir. Kilo vermek isteyen bir insan başta kendi dış görünümünden rahatsız olur, ileriki zamanlarda bu durum onun özgüvenine ve benlik saygısına yansır. Şunu unutmamak gerekiyor:
Şişmanlık bir kader değildir ve kurtulmak tamamen kişiye bağlıdır. Son yıllarda uygulanan yeni diyet anlayışı kişilerin aç kalmadan ve bir çok değişik besini alarak zayıflamasına imkan veriyor. Her şey zayıflamanın aleyhindeyken neden kilolu kalasınız ki?
Şişmanlık veya kilo alma; kalıtsal, hamilelik ve hastalıklar sonucunda ya da hareketsiz yaşam koşullarına bağlı oluşabildiği gibi psikolojik faktörlerle de ortaya çıkabilir. Bunun en temel nedenleri kişinin zayıflayan güveni, baskı altında olma, yoğun stres,
hayal kırıklığı ve üzüntü gibi olumsuz faktörlerdir. Çocukluk çağına inersek sevgiden ve ilgiden yoksun kalmış, baskı altında yetişmiş, engellenmiş kişilerin aşırı yemeye yöneldiği gözlemlenmiş.
Yemeğe yönelmenin iki nedeni olabilir. Birincisi kişinin sevgi ve ilgi yetersizliğini, açlığını yemek yiyerek kapatmaya çalışması. Buna örnek olarak kimsenin onu sevmediğini düşünen, ailesi tarafından fazla ilgi görmemiş bir çocuğu verebiliriz. Bu çocuk yalnızlığını yemek yiyerek baskılamaya çalışır. İkinci neden ise sıkıntı, üzüntü ve anksiyete yaratan durumlarda kişinin bu duygularını yiyeceklere yönelterek, ısırma, çiğneme ve yutma gibi eylemlerle saldırgan duygularını boşaltabilir. Örneğin üniversite sınavına hazırlanan bir genç kız ya da erkek sınav stresiyle birden kilo alabilir. Psikolojik kaynaklı kilo alma durumlarında bir psikolog ya da psikiyatristle birlikte beslenme uzmanından yardım alınabilir. Psikolog kilo almaya neden olan problemleri ele alırken, diyetisyen
kişiye uygun hazırladığı diyet programıyla kilolara savaş açar.
Psikolojik nedenler
Bu bütün insanlar için geçerli olmasa da bazı kişiler buna başvurabiliyorlar.
Başaracağınıza inanın!
**********************
Ama şu da bir gerçektir ki, kilo probleminiz ister psikolojik, isterse de fiziksel kaynaklı olsun zayıflamayı eğer gerçekten ister ve başaracağınıza inanırsanız bu dertten kurtulabilirsiniz. Diyet yaparken unutulmaması gereken en önemli nokta, kulaktan dolma bilgiler yerine mutlaka bir uzman diyetisyenin önerilerini dikkate almaktır. Çünkü yanlış bilgiler sizi hastalıklara hatta ölüme götürebilir.
Hedeflerinizi doğru belirleyin
********************************
Rejime başlarken bunun kısa ve kolay bir yol olmadığını, ancak sabır ve inançla zayıflayacağınızı kafanızda oturtmanız gerekir. Hedeflerinizi seçerken gerçekçi olmalı, kapasiteniz dışına çıkmamalısınız. Eğer çok sıkı bir rejim seçerseniz bunu uzun süre sürdüremeyebilir ve hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Kısa sürede zayıflamayı vadeden diyetleri, sağlıklı olmadığı ve uzmanlarca tavsiye edilmediği için tercih etmeyin. Zaten bu rejim listeleri genellikle çok katı olduğundan uzun süre devam ettirilemeyip yarıda bırakılır. Bunun için sağlıklı bir şekilde yiyerek kilo vermek istiyorsanız, hedeflerinizi iyi bir şekilde belirleyin.
Spor ve kilo ilişkisi
*************************
Hepimiz vücudumuzun formda olmasını isteriz. Bunun için de hemen her tür diyeti uygular, doktorlara danışır ve hatta aç kalmayı bile göze alırız. Peki zayıflarken öte yandan oluşan sarkma, çatlak ve kırışıklıklarla nasıl başa çıkacağız? Tabii ki düzenli spor yaparak.
Rejim yaparak kilo veremiyorsunuz. Peki, bu kiloları sadece spor yaparak vermeniz
mümkün mü? Sadece spor yaparak kilonuzda farkedilir bir değişme
yaratabilmek için haftada 5 kez yaklaşık 1 saat spor yapmanız gerekir.
Beslenme uzmanlarının ve spor hocalarının her zaman dediği gibi en ideali diyet ve sporu birleştirmektir. Egzersiz yaptığınızda, rejimin ilerleyen günlerinde kalori sayınızı azaltsanız bile metabolizmanız yavaşlamayacak ve yağ yerine kas yakma riskinden kurtulacaksınız. Rejiminiz bittikten sonra da egzersizin birçok yararı olur. Sadece rejim yapan bir grupla, hem rejim, hem spor yapan başka bir grubun karşılaştırılması sonucunda spor yapan gruptaki kişilerin hem daha fazla kilo verip, hem de yeni,
kilolarını daha başarılı korudukları görülmüş.
KAS GÜCÜ
Kas gücü hem kilo vermek, hem de ulaşılan kiloyu koruyabilmek açısından önemlidir. Sahip olduğunuz kaslar, kendi işleyişlerini sağlayabilmek için siz hiçbir şey yapmasanız da kalori harcarlar (1 kilo kas günde yaklaşık 15 kalori yakar). Ama kasların yağ yakma özellikleri yoktur. Kısacası vücudunuzda ne kadar çok kas varsa, kilo almadan o kadar çok yemek yiyebilirsiniz. Yani rejiminizin gerçekten başarıya ulaşması spor salonlarında geçirdiğiniz saatlerle yakından ilgilidir. Üstelik rejim yaparken hem daha etkili sonuçlar alırsınız, hem de günlük kalori oranınızı tehlikeli boyutlara düşürmezsiniz. Ama bunun yanı sıra; örneğin 1200 kalorinin altında kalan bir rejimle sarece dört hafta içinde 1.5 kilo kaybetmeniz işten değil. Üstelik vücudun yağ yakma kapasitesi azaldığından kilo almaya daha yatkın hale geliyorsunuz. Düşük kalori rejimieri uygulayan fazla kilolu kişiler sonuçta o kadar çok kas yakıyorlar ki vücutlarını bir bakıma aşırı kilolanmaya kendilerini hazırlıyorlar.
YAĞ YAKMANIN EN İYİ YOLLARI
Formda olanlar için:
*************************
Yüksek tempolu aerobic egzersizler, alçak tempoluiara nazaran daha çok yağ yakılmasını sağlıyor. Yaptığınız spor ne kadar zorluysa, yaktığınız kalori de o kadar artıyor. Yani ter içinde kalacağınız bir koşu sonrasında, yürüyerek yakacağınızdan daha fazla kalori yakmış oluyorsunuz.
Formda olmayanlar için:
***************************
Abartmanıza gerek yok. Uzun süre boyunca düşük tempoda çalışmak, birkaç dakika koşup tıkanmaktan daha etkili sonuç verecektir. Formda olmayan bir kişi için Yakılan kalorilerin nereden geldiğinden çok, toplamının kaç ettiği önemlidir. Unutmayın, kalori yakmak için kendinizi spor salonuna kapatmak zorunda değilsiniz. Yürüyerek de kalori yakarsınız, asansör yerine merdiveni kullanarak da.
Kumsalda yürüyüş 26 dakikada 100 kalari
Kumsalda koşu 11 dakikada 100 kalari
Deniz bisikleti 26 dakikada 100 kalari
Sutopu 10 dakikada 100 kalari
Yüzme 17 dakikada 100 kalari
Plaj voleybolu 13 dakikada 100 kalari
Basketbol 1 saatte 580 kalari
Bisiklet 1 saatte 300 kalari
Jogging 1 saatte 528 kalari
Yavaş yürüyüş 1 saatte 132 kalari
Hızlı yürüyüş 1 saatte 180 kalari
Paten 1 saatte 700 kalari
KİLO VEREMİYORSANIZ
Kilo vermeyi çok istiyorsunuz. Hatta bugüne kadar denemediğiniz yöntem kalmadı. Ama bir türlü uyguladığınız rejimin sonunu getiremiyor ve başanya ulaşamıyorsunuz. Halbuki çözümü çok basit. Kesin ve doğru bir kararla mükemmele ulaşabilirsiniz. Şimdi kendinize aynada şöyle bir bakın ve hemen karar verin. Ama sakın kararınızdan dönmeyin.
Kilo vermeye başlamadan önce, kilo verirken nerede hata yaptığınızı bulmanız gerekir.
Eğer bütün uğraşlarınıza rağmen kilo veremiyorsanız, kendinize şu soruları sorun:
1-Ne yediğimi gerçekten biliyor muyum?
*********************************************
Önümüzdeki 3 günü her yediğimizi bir deftere kaydederek geçirmeyi deneyin. Bütün yediklerinizden kaç kalori aldığınızı ve kilo vermek için kaç kalori almanız gerektiğini hesaplayın ve aradaki farkı azaltın!
2-Kilo vermeye gerçekten ihtiyacım var mı?
***********************************************
Pek çok beslenme uzmanı, vücudunuzun kendisi için sağlıklı bir kiloya indikten sonra daha fazla kilo vermesinin zor olduğunu söyler. Durumunuzun bu olup olmadığını anlayabilmek için "kütlesel ağırlığınızı" hesaplamalısınız. Bunun için yapmanız gereken, kilonuzu boyunuzun karesine bölmek. Bunun sonucunda 20 ile 40 arasında değişen bir sayıya ulaşacaksınız. Eğer bulduğunuz sayı 20-25 arasındaysa sağlıklı bir kilodasınız demektir. 20'nin altındaysa olmanız gereken kilonun altındasınız. 25-30 arası kilolu, 30'un üzeri aşırı kilolu olduğunuz anlamına gelir.
3-Kendim için doğru metodu seçebildim mi?
***************************************************
Eğer yemek yemeyi seven biriyseniz, düşük kalorili rejimler işe yaramaz. Sizin yapmanız gereken dengeli bir beslenme planı çerçevesinde yediklerinizi azaltmaktır. Dayanamayacağınızı ve pes edeceğinizi hissediyorsanız, bir zayıflama merkezine başvurarak sizinle aynı durumdaki kişilerle birarada zayıflamayı deneyebilirsiniz. Aksi takdirde kilo vermenin ana prensiplerini öğrenin ve buna göre bir rejim uygulayın.
Kilo vermek kolay bir iş değildir.
**********************************
Kolayca aldığınız kilolar vücudunuzu terketmemek için büyük bir direnç gösterecektir. Ama unutmayın, onları eritmek imkansız değildir. Öncelikle, başarılı bir şekilde kilo verebilmek için doğru alışkanlıklar edinmelisiniz. Rejim, sonrasında gelecektir. ..
Normal beslenme değerleri
**************************************
Kısa yoldan sağlıklı beslenen bir kişi olmak için şunları deneyin:
* Yağdan aldığınız enerji (kalori) orammn, günlük beslenme rejiminizin yüzde 35'inden fazla olmamasına,
* Aldığınız enerjinin yaklaşık yüzde 50'sini karbonhidratlardan almaya,
* Hergün 18 gram lif yemeye dikkat etmelisiniz.
Bunları mutlaka yapın!
****************************************
1-Bir uzmana danışın. Size uygun bir diyet listesi alın.
2-Kan ve idrar tahlili yaptırın.
Bunlan bir doktora gösterin. Rejiminiz size bol yumurta önerebilir, ama belki de kolesterol seviyeniz
buna müsait değildir!
3-Kendinizi iyi motive edin. Dışandan gelecek eleştirilere kulak asmayın.
4-Rejimi bozduğunuz zaman suçluluk duygusuyla hareket edip, tamamiyla bırakmayın.
Ertesi gün tekrar başlayın.
5-Asla yılmayın.
Sizin metabolizmamz daha ağır çalışıyor olabilir. Yavaş kilo verebilirsiniz ama sonunda mutlaka amacınıza ulaşacaksınız!
6-Alışkanlıklanmza uygun bir diyet seçin. Geçirdiğiniz hastalıklardan yemek yeme saatinize kadar herşey diyetinizi etkileyebilir.
7- Bir spor salonuna yazılın ve egzersize mutlaka vakit aymn. Enerji tüketimini ne kadar arttırırsanız, kilolar da o kadar çabuk gidecektir.
Evet, sadece bu basit temel kurallara dikkat ederek hem sağlığınız, hem kilolannız açısından olumlu sonuçlar almanız mümkün!
Rejim tipleri
****************************
Karbonhidrat rejimi, kalori rejimi, tek gıda rejimi, protein rejimi, akupunktur rejimi, Montignac rejimi ... Önemli olan, hangi rejimle zayıfladığınız değiL, seçtiğiniz diyetin size uygun olmasıdır.
__ Kalori, besinlerin içerdiği enerji oranının ifadesidir. Vücudumuzun işlevini devam ettirebilmesi için her gün
belli oranda enerjiye ihtiyacı vardır. Ancak vücudun ihtiyacı olandan fazlasını yerseniz, bu ekstra enerji vücudunuz tarafından yağ olarak stoklanacaktır.
_Vücudunuzun ihtiyacı olan günlük kalori miktarı boyunuz ve aktivite oranınızla ilgilidir.Ortalamaları esas alırsak,normal bir kadının günde 2000,bir erkeğin yaklaşık 2500 kaloriye ihtiyacı olduğunu söyleyebiliriz.
_Yağlar,diğer bütün besinlere oranla çok daha fazla kalori içerdiklerinden günlük kalori miktannı düşürmek için sadece yağlı gıdalan kesmek bile çoğu zaman yeterli olabilir. Karbonhidrat bakımından zengin gıdalar (ekmek, makarna, pirinç), kalori bakımından oldukça düşüktür ve sağlıklı beslenme düzenini oluşturmak için yararlıdır.
_Alkol,kalori bakımından fazlasıyla yüksek olduğu için,rejim yapılırken kesinlikle uzak durulması gereken bir şeydir.
Eğer içmek isterseniz,100 g. meyve yerine,1 kadeh alkol alabilirsiniz.
__ Gıdalardaki kalari oranları içerdikleri yağ, protein ve karbonhidrat (ve alkol) oranlarına bağlı olarak değişiklikler gösterir:
- Yağların gramında 9 kalari
- Karbonhidratların her gramında 4 kalori
- Proteinlerin gramında 4 kalori
- Alkolün bir gramında ise tam 7 kalori bulunur;
- Yediğiniz yemeklerin kalori oranlarına dikkat etmelisiniz.
Günümüzde artık pek çok gıdanın paketinde besin değerleri ve içerdikleri yazıyor.
ÖNERİLER
SUYUN ZAYIFLAMAYA KATKISI
Su, iç organların çalışmasına yardımcı olur, sindirimi kolaylaştırır. Üstelik kilo kaybetmek ve bir daha almamak için ideal ve pratik bir alternatiftir. İştahı bastırdığı ve bedenin depolanmış yağları eritmesine yardımcı olduğu için tavsiye edilir. Araştırmalar, alınan su miktarı azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarının artmaya başladığını gösteriyor. Çünkü böbrekler yeterli su almayınca iyi çalışamaz ve yükün bir kısmı karaciğerde kalır.
Karaciğerin başlıca görevlerinden biri, depolanmış yağları, bedenin kullanabileceği enerjiye çevirmektir. Karaciğer böbreklerin işini de yaparsa, tam kapasite ile çalışamaz ve giderek daha az yağı dönüştürebilir ve yağlar bedende depolanıp kalır.
Bedenden su atmamak sizin için sürekli bir sorunsa, bunun sebebi tuz olabilir. Ne kadar fazla tuz yerseniz,
bedeniniz bunu sulandırmak için o kadar çok suya ihtiyaç duyacaktır. Aslında fazla tuzdan kurtulmanın da çaresi vardır. Daha da fazla su içmek! Su böbreklerden geçerken ihtiyaç fazlası sodyumu da götürür. Su kasların dengesini sağlar. Kurumayı ve kilo kaybından kaynaklanan deri sarkmalarını önler. Kabızlığın çaresi de sudur.
DAHA KOLAY ZAYIFLAMAK İÇİN
Bilinçli ve sağlıklı bir biçimde kilo vermek istiyorsanız, yaşam biçiminizde de bazı değişiklikler yapmanız gerekiyor. Günlük altşkanlıklannızı değiştirmek önceleri size zor gelebilir ama, sonuç olarak daha çabuk ve sağlığmızı tehlikeye atmadan zaylfladığınızı göreceksiniz.
**Suyu, şekersiz çay, kahve, adaçayı, ıhlamurla destekleyebilirsiniz.
**Soda için.
**Günde 8 saaten fazla uyumamaya özen gösterin.
**Şeker, tatlı ve hamur işleri zayıflama döneminde mümkün olduğunca minimize edilmelidir.
**Herhangi bir işle uğraşırken yemek yemeyin.
**Kolesterole dikkat edin. Kolesterol daha çok katı yağ, sakatat, karides gibi gıdalarda mevcuttur.
**Lokmayı iyi çiğneyin.
**Alışkanlıklarınızı değiştirin. Yağlı ürünler yerine az yağlı olanları, kırmızı et yerine beyaz eti tercih edin; haftada bir kez kuru baklagilleri diyetinizde bulundurun.
**içeriğini bilmediğiniz gıdalardan kaçının. Özellikle hazır ayranlar, hazır meyve sularından uzak durun.
**Aşırı tuz kullanmayın.
**Sofrada oyalanmayın.
**Yağa dikkat edin. Günde 2 tatlı kaşığından fazla yağ kullanmayın.
**Özel günlerde aşırıya kaçmayın. Kaçarsanız bir sonraki öğünü sebze salatasıyla geçiştirin; çünkü sebzelerin su oranları
yüksek, kalorileri düşüktür.
**Yemek yaparken, yemeklerinizi haşlanmış, ızgara ya da fırında pişirmeyi her zaman tercih edin.
**Öğün atlamayın.
**Öğün aralarında 2 saat bekleyin ve yemek işini yatmadan 2 saat önce tamamlayın.
**Bol miktarda sıvı alın.
**Acıktıkça, domates, maruL. salatalık, kıvırcık salata, kırmızı lahana, yeşil biber, çarliston biber vb. yağsız ve tuzsuz olarak Iimitsiz tüketilebilir.
**40 mg/kg aspartam içeren yapay tatlandırıcılar güvenilir dozajdadır. Ama muhakkak kullanılmalı diye bir şart yoktur.
**Zayıflama diyetleri uygulayan kişiler, günlük öğün sayısını 5-6 öğün olarak belirlemeli. Azar azar ancak sık sık yemek yemeliler.
**Diyet, en iyi sonuçları sporla desteklendiğinde verir. Hiçbir şey yapamıyorsanız, YÜRÜYÜN!
|
|
|
|
_________________
[b]http://hayateylul.blogcu.com[b]
|
Bu konuya bakanlar:0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 0 Misafir
Couldn't update banners data
DEBUG MODE
SQL Error : 1264 Out of range value for column 'banner_view' at row 1
UPDATE phpbb_banner SET banner_view=banner_view+1 where banner_id IN ( 1, 2, 3, 4, 5)
Line : 34
File : page_tail.php
|
Telif Hakkı CC, Diyet Kardeşliği. Bazı Hakları Saklıdır.
Telif Hakkı © 2006, 2020. Diyet Kardeşliği orijinal fikri Elif Sami'ye aittir. | | | |
