Cevap Gönder  

Üye
Üye
 
Yaş: 41
Kayıt: 20.12.2010
Mesajlar: 21
Şehir: ist
turkey.gif
 GELİŞEREK ZAYIFLAMA MODELİ...
 Cmt 13 Ağu, 2011 14:43
Alıntıyla Cevap GönderSayfa SonuBaşa dön

Yaşadığımız problemleri, sıkıntı ve engelleri aşabilmek için önce ilgi alanımıza giren, “ya da girmek zorunda kaldığımız da diyebiliriz’’ obezite konusuyla ilgili, mümkün olan tüm verilere ulaşmalı, ayrıntılı bilgi sahibi olmalıyız. Bu bilgi edinimini kendi mantığımız ve gözlemlerimize dayanarak beyin süzgecinden geçirmeli, ancak ondan sonra, içlerinden ikna olduklarımıza inanmalıyız. Maalesef birçok kez değindiğimiz gibi sektör çok büyük ve bilgi edinebileceğimiz kanalların çoğu da sektör yönlendirmeleri altında. Bu durum sizi ürkütmesin, çünkü gerek sizin yaşadığınız süreçler, gerekse diğer kilolu insanların yaşadıkları, neyin doğru ya da yanlış olduğunu görmenizde rehber bilgi kaynaklarınız olacaktır.

Bedeniniz, estetik görünümünüz, en önemlisi de sağlığınız söz konusu olduğu için aklınıza ya da mantığınıza uygun gelmeyen, her türlü yöntemi yok sayma hakkınız vardır ve bunu sonuna kadar kullanın. Gelişmenin en etken yolu, o konuda olabildiğince çok bilgi sahibi olmak ve bunları günlük yaşantımızda uygulanabilir hale getirmekten geçer.

“Eğitimin amacı, kafayı bir rezervuara çevirmek değil, onu canlı bir çeşme haline sokmak olmalıdır. Yalnız içeriye pompalanmakla dolan bir kafa, dışarıya pompalamakla derhal boşalabilir’’ M. MASON

Eğer yeteri kadar bilgi sahibi değilsek ve sürekli olarak kulaktan duyma bir takım yöntemleri deniyorsak, bazı engelleri aşmamız gerçekten de imkansızlaşır. Hele ki kilo vermek gibi direk sağlığımızı ilgilendiren önemli bir konuda bilgisiz hareket etmek, uyguladığımız yöntem ne kadar güçlü olursa olsun kalıcılık sağlaması açısından yetersiz kalacaktır.

Nedenlerini bilemediğimiz sorunların çözümü, bir süre sonra çözümlerin yeniden soruna dönüşmesine neden olur.

Okuyun, araştırın, gözlemleyin ve sürekli olarak kendinizi yenileyin, geliştirin. Konu hakkında yeterli bilginiz olmaz, kendinizi gelişimin değişkenliği ile yenilemezseniz dışarıdan yapılan yönlendirmelerle de, mutlak ve kalıcı sonuca ulaşılması mümkün değildir. İnsanlar kendileri ile direkt ilgili konularda, eğer tüm ayrıntılardan haberdar olurlarsa; yeme içme alışkanlıklarını, zihinsel ve fiziksel davranışlarını değiştirebilmekte ve kendi öz disiplinlerini oluşturabilmektedirler.

Burada söz konusu olan gelişerek değişim ve zayıflama metodu, sadece beslenme alışkanlıklarımızı ya da sektörün tetikleyici etkilerini bilmek değildir. Elbette bunları da takip edip bileceğiz. Ama kilo verebilmek için en önemli değişimin, ruhsal değişim olduğunu kabul etmemiz gerekiyor. Gündelik hayatımızda her zaman aynı ruh halinde olacağımızın, özellikle de kendimizi tüm zayıflama süresi boyunca moral olarak çok mutlu hissedeceğimizin bir garantisi yoktur. Bizim programımızda performansı maksimum düzeyde tutmak ilk etken olmakla beraber, kendinizi daima pozitife hazırlamak sadece sizin elinizdedir.

Zayıflama süreci içinde psikolojinizi bozan herşeyden ya da herkesden uzak durmaya çalışın. Ama bunu yapamayacağınız durumlar da olacaktır. İşte o zaman gelişerek değişim modelini hatırlayın yeniden. Sorunu çözmeye odaklanmadan önce sorunla ilgili ya da sizi üzen konu herneyse, onunla ilgili tüm gözlemlerinizi değerlendirin. Ve söz konusu durumun sizi olduğu gibi etkilemesine izin vermek yerine bölümler halinde, kapasitenize göre eyleme geçebileceğiniz kısımları üzerinde yoğunlaşın. Size pozitif bir etki katmayacağına inandığınızda ise hızla değişimi uygulayın. Her sorunu çözemezsiniz ama her sorunun yönünü değiştirmek elinizde, biraz da başkalarından sorun çözücü olmalarını isteyin.

Dolayısıyla; ya hayatımızı kendimiz yönetir ve yönlendiririz, ya da hayatımızı bizim adımıza başkaları yönlendirir...

Seçim Sizin...

****İsim: FİDAN Şehir: SİNOP Yaş: 31 Boy: 1.69 Kilo: 72

Merhaba, ben de kiloları ile kendine hayatı hep mutsuz eden birisiyim. Diyet yapıyorum 8- 9 kilo veriyorum, kendime güvenim geliyor, giydiğimi yakıştırıyorum ve aynaya mutlu bakıyorum. Sonra ne oluyor bilmiyorum ama hayatta beni mutlu eden tek şey yemek yemek oluyor ve ben abartıyorum. Yani ya hep ya hiç oluyor ve sanki diyet yaparken irade gösteren insan gidiyor ve yerini bir obur alıyor sonra verilen kilolar geri geliyor. Yeme sorunum psikolojik diye düşünüyorum. Küçük bir ilçede memurum, ev ve iş arasında gidip geliyorum. Çoluk çocuk derken sosyal aktivite pek yok, arkadaş yok, ben de kendimi mutfakta mutlu hissediyorum ve yiyorum. Sonra kilolarla mutsuzlaşıp yemeyi bırakıyorum. Çark böyle dönüp duruyor. Eşim bana kendinle barışık olmayı öğren, sen şişman değilsin diyor ama ben kendimden memnun olmadığım için bu barışıklık sağlanamıyor.

****İsim: SİMGE Şehir: BATMAN Yaş: 28 Boy: 1.68 Kilo: 90

Bana hayatın, yaşamın değerini öğretmenizi bekliyorum. Kilolu olmaktan bıktım. Köşe tası gibi oturmak canıma yetti.

****İsim: BENGÜ Şehir: ÇANKIRI Yaş: 27 Boy: 162 Kilo: 62

Tıkayın kulaklarınızı dışarıdan gelen olumsuz ifadelere, zayıflamayı kendimiz için isteyelim. Zayıfladığımızda çevreden gelen olumlu ifadeler de işin ikramiyesi olsun. Kilo vermeye karar verelim ve uygulayalım. Bir de çok iştahlı arkadaşlarımız, akrabalarımız var ise ki, mutlaka vardır. Bir süre onlardan uzak duralım. Ben öyle yapıyorum. Çünkü onlar kilo vermekten, yemesine içmesine kısıtlama getirilmesinden pek hoşlanmıyorlar, ikram ettiklerini yemez iseniz çok kırılıyorlar. Ne deseniz nafile, diliniz döndüğünce anlatsanız da hiç anlamamış gibi yapıyorlar. Aslında anlıyorlar da işlerine gelmediği için böyle davranıyorlar. Ve ‘’boş ver atın ölümü arpadan olsun’’ deyip geçiyorlar. İyi de ben aynı fikirde değilim, bütün enerjimi kilo vermeye harcayacağıma, bu kişilere zaten bildikleri şeyleri bir daha anlatmak zorunda kalıyorsunuz. Bu sebeple bu dostlarıma ziyaretime bir süre ara verdim.

****İsim: BİLGE Şehir: BAKÜ Yaş: 32 Boy: 172 Kilo: 75

Aslında neden size yazdığımı da anlamıyorum. Ama sözleriniz içinde dikkatimi çeken şey şu oldu belki de. Ne bileyim işte, bir kelime ya da bir tılsım, birşey değiştirir kafamdaki soruları diye yazıyorum... Ya... Ya... Hep savaştıysanız, ya hep çalıştıysanız, ya hep insanca olan o tüm arzuları, açgözlülüğü, dünyevi herşeye bağımlılığı durdurmaya çalıştıysanız defalarca defalarca hatta aylarca, yıllarca... Ama yine de hep bir yerde tıkanıp yine başa döndüyseniz, hep küçük bir engeli aşamayıp bir yerde kaldıysanız. Söylesenize bana, siz bunu nasıl yaptınız? ... Nasıl ruhunuzu eğittiniz? Nasıl tam arınma yolunda ilerlerken çıkan bir fırtınaya sadece seyirci olup, fırtınanın bir parçası olmamayı, fırtınayla savrulmamayı başardınız? ... Nasıl yaptınız bunu? İşte bunu merak ediyorum. Nerde yanlış yaptığımı, neden başa döndüğümü, hep neden? Varsa söyleyecek bir kelimeniz lütfen esirgemeyin...

****İsim: YASEMİN Şehir: TEKİRDAĞ Yaş: 25 Boy: 166 Kilo: 75

Bütün dertlerin ihtiyacımız olan tek şeyi: Kendimize güvenmemizi sağlayan... ZAYIFLIK... Zayıfladığınız zaman insanların size bakışlarındaki değişiklikleri görmek ve ettikleri iltifatları duymak muhteşem bir şey. Tabiki dar gelen pantolona girmenin verdiği zevkten sonra 2. şeyJ))) Zayıflamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Bundan 3 yıl önce 20 kilo kadar kilo vermiştim. Süper bir duygu insanın kendine özgüveni artıyor, mutlu oluyor, süper bir olay.

****İsim: ASLI Şehir: İSTANBUL Yaş: 29 Boy: 175 Kilo: 76

Obeziteye "sosyal yıkım"dan daha güzel bir isim veremezdiniz evet. Ben de, özellikle son yıllarda giderek kilo alıyorum. 76’ya kadar çıktım. Sadece 100 küsürler mi ilgi ve etki alanınız bilmiyorum ama her sorun insanın kafasındaki kadar büyük oluyor. Ve benim sorunum da büyük. Çok iyi basketbol oynayabilmeme rağmen,

2 senedir takım seçmelerine gitmedim. "Formda değildim, moralim düşüktü" bahanelerim tüm sosyal hayatıma sıçradı. Alışveriş bile bir stres haline geliyor. Makina yapımıymış gibi, çok ideal standartlara yönelik giyecekler arasından, şık olmaya çalışmak giderek zorlaşıyor. Akademik hayatımda da saçmalamaya çoktan başladım. Eskiden evde durmazdım, şimdilerde her fırsatta evdeyim. Hatta fırsatları ve sorumlulukları reddederek evdeyim. Karar alma mekanizmalarım yalama oldu. Motivasyonlarımın ömrü de her defasında daha da kısalıyor. Belki doğuştan diye düşünebilirsiniz ama değil, resmen kişiliğim değişiyor, daha önce olduğum en iyi şeylerin tam tersi olmaya başlıyorum.Sitenize de yazmıştım, kabir azabı bu; pasiflik açısından tabutta gibisiniz. Üstelik eylemsizliğiniz azabınız oluyor.

****İsim: HADİ Şehir: KARAMAN Yaş: 23 Boy: 170 Kilo: 80

Bugüne kadar topladığım bilgiler ve edindiğim deneyimler sonucu ayaklı bir tıp kitabı gibi hissediyorum kendimi. Yönetimle ilgili bir bölüm okuyorum, ama kendi vücudumu yönetemediğim hissine kapılıyorum. Hızla ve beyin hücrelerim ölmeden zayıflamam gerektiğini hissediyorum. Ama kendimi nasıl kontrol edeceğimi bilemiyorum.

****İsim: EBRU Şehir: FRANSA Yaş: 34 Boy: 168 Kilo: 80

Toplum bizi öyle bir hale getirmiş ki... Hangi kilo da olursak olalım hep daha azının, daha mutlu edeceğini düşünüyoruz. Ama mutlaka vardır kendimizi en iyi hissettiğimiz bir ağırlık ölçüsü)) Mesela benimki 58, daha 22 kg. vermem lazım. Ama bundan çok değil 10 yıl önce 54 kilo bile olmuştum. O zaman bile şok diyetlerin peşindeydim... (Diyet sanayini mutlu etmek için böyle düşünüyor olabiliriz…) Bence en başta kendimizi sevmeliyiz, kiloyu sağlık nedenleri ile eksiltip, eksildiğimiz halini korumalı ve KENDİMİZİ SEVMEYİ ÖĞRETTİĞİ İÇİN HALİL'e hergün en iyi dileklerimizi yollamalıyız... Kilo alıp verme maceralarım içinde geliştirdiğim bir düsturum var: Kızıma ve oğluma hep ne kadar güzel göründüklerini söyleyeceğim. Bu mesajı verirken de karşılarına geçip asla koca bir dilim pasta yemeyeceğim:)))) En azından onlar bu zorlu maceralara atılmadan mutlu ve memnun olmayı öğrenirler...

Değişmeyen tek şey değişimdir... Halil KARGULU


Yeni Üye
Yeni Üye
 
Yaş: 48
Kayıt: 24.08.2011
Mesajlar: 14
turkey.gif
Oooh ! (Başlık yok)
 Çar 24 Ağu, 2011 13:55
Alıntıyla Cevap GönderSayfa SonuBaşa dön

merhaba arkadaşlar ben aranıza yeni katıldım ve size kullandığım bir bitkisel üründen bahsetmek istiyorum.ben kullandım ve çok memnun kaldım ihitiyacı olan herkesinde kullanmasını tavsiye ediyorum.ben ev hanımıyım 2 çocuğum var ve bilen bilir gerçekten kilo almak kaçınılmaz oluyor Sad bir tanıdığım sayesinde bir ürünle karşılaştım tamamen bitkisel bir ürün ismi MİSUTGARU . toz halinde bir karışım leblebi tozu tadında Smile sabah öğlen ve akşam olmak üzere yemeklerden yarım saat önce bir tatlı kaşığı yediğinizde tokluk hissi veriyor ve diyet yapmanıza gerek kalmadan kolay bir şekilde kilo vermenizi sağlıyor.ben denedim ve yararını gördüm ihtiyacı olanlarında yararlanması için paylaşmak istedim.ben 5 buçuk ay kullandım 76 kilodan 61 kiloya kadar düştüm.bu ürün gerçekten çok iyi Very Happy daha fazla bilgi almak isterseniz bana mesaj atabilirsiniz.herkese mutlu güzel günler dilerim Very HappyVery Happy


  « Önceki başlıkArkadaşına Haber VerBu konuya bakan kullanıcıları listeleDosya olarak kaydetPrintable versionSonraki başlık »

   

Bu konuya bakanlar:0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 0 Misafir

Çevrimiçi olanlar: Yok

 Forum Seçin:   


Couldn't update banners data

DEBUG MODE

SQL Error : 1264 Out of range value for column 'banner_view' at row 1

UPDATE phpbb_banner SET banner_view=banner_view+1 where banner_id IN ( 1, 2, 3, 4, 5)

Line : 34
File : page_tail.php
 


Telif Hakkı CC, Diyet Kardeşliği. Bazı Hakları Saklıdır.
Telif Hakkı © 2006, 2020. Diyet Kardeşliği orijinal fikri Elif Sami'ye aittir.