Diyet Kardeşliği

Üyeler - işte, bu bizim hikayemiz...

turkuaz - Cum 17 Ağu, 2007 06:38
Mesaj konusu: işte, bu bizim hikayemiz...
Merhaba,

Herkesin var bir hikâyesi ve yeri geldikçe de paylaşmışlar bir şekilde. Hatta Auryn, -başaran arkadaşlara özellikle- böyle bir başlık açmalarını önermiş ve Leylii de açmış. Ama bir de yola yeni çıkan ve sonra vazgeçenler veya başarıp da tekrar o karanlık tünellere geri dönenler var! Forumun diğer bölümlerine de baktım, bu hikâyelerin derli toplu olduğu bir bölüm göremedim:roll: Gözden kaçırmışsam kusura bakmayın Embarassed ...

Ben de hem herkese topluca bir merhaba diyeyim (daha evvel DKZ başlığından yapmıştım bunu... insan yeni olunca ne nerede hemen çözemiyor Embarassed ), hem de hikâyemi paylaşayım istedim. Bu bolca zigzagların olduğu bir hikâye ve henüz başarı adına bişi yok ortada ama ufukta ışık göründü... O ışığa doğru yürüyorum şimdi...
turkuaz - Cum 17 Ağu, 2007 06:49
Mesaj konusu:
Sevgili arkadaşlar, aşağıda okuyacaklarınız blogumdan alıntıdır. Özellikle gençlere, yeni evlenenlere ve henüz bebek sahibi olanlara özellikle okumalarını tavsiye ediyorum. Defalarca duydunuz belki ama bir de benden dinleyin ve işi sıkı tutun lütfen:

01.02.2007

Vaktiniz varsa, size (kısaca olması konusunda söz veremeyeceğim) hikâyemi anlatayım:

Ben de diğer pek çoğu gibi, kendimi hiç zayıf hatırlamıyorum. İlkokulda da, ortaokulda da bana kur yapan arkadaşlarım, kimsenin pek de yüz vermediği, silik tiplerdi. Bozulurdum. Çünkü yüzüm oldukça güzeldi ve daha iyisini hak ediyordum!!! Tabi oturduğumda ve yerimden kalkmadığımda vücudum da ortaya çıkmadığı için, daha hoş görünüyordum (bunu daha ileriki yaşlarımda, stajyer gittiğim okuldaki lise öğrencileri birbirine fısıldarken de duymuştum Confused ) Biraz büyüyünce başladığım rejim serüvenlerim hep sürdü. 13 yaşlarındayken, bayram için alış-verişe gittiğimiz mağazadaki tezgâhtar kızla yengem arasındaki konuşmayı hayal-meyal (yaşım da çok küçük değilmiş ama bilinçaltım derinlere itmek istediği için olsa gerek) hatırlıyorum. Bedenime göre, yaşıtlarımın reyonundan bir şeyler uyduramadığımızı, yengemin kilomla ilgili bir şeyler söylediğini; tezgâhtar kızın da:” Olsun, daha yaşı küçük, aklı erince dikkât eder…” dediğini hatırlıyorum.

Ama hayır! Aklım erince de zayıflayamadım. Ha, evet, dikkat etmeye çalıştım ama hiçbir zaman incecik olamadım. Hep “balık etinde”!(çiroz değil ama torik!!!)

Her –bence- önemli olaydan önce sıkı bir rejime girer, istediğime yakın ölçülere iner, sonra başladığım noktanın da üzerine çıkarak devam ederdim..Üniversiteyi kazandıktan sonraki ilk 1 ayda ve evlendikten sonraki ilk 2-3 ayda aldığım +10’lar, en çabuk kilo depoladığım dönemler oldu. Her çocuktan sonra kalan +10’ar kilolar, yo-yo rejimlerle gitti gitti geldi…

Aralık 2005’e kadar, kesinlikle diyetisyenden yardım almayı reddettim. Çünkü onlardan öğrenecek çok fazla bir şeyim olduğuna inanmıyordum. Diyet konusunda o kadar çok okumuş, o kadar fazla materyal biriktirmiştim ki; neredeyse ben artık bir kitap yazacak hâle gelmiştim. Ama bu bilgilerin bana kalıcı fayda sağlamadığını tahmin ediyorsunuzdur. 103 kiloyu görüp, son bireysel diyetime başladım ve bu süreçte uyguladığım “İsveç Diyeti, Lahana Diyeti, Amerikan Kalp Vakfı Diyeti, 2 Günlük Şok Diyet, Kuşhan Diyeti, South Beach Diyeti,vs…” ile 7 ayda 85 kiloya indiğimde çok mutlu ve gururluydum. İşte yine başarmıştım!

Yaklaşık 1 sene sonra, tekrar 101 kg. olduğum Aralık 2005’te diyetisyene gitmeye karar verdim. Çünkü artık sağlık sorunlarım çıkmaya başlamıştı ve bir profesyonele ihtiyacım vardı! İlk randevuda – ukalalık için söylemiyorum- bana bilmediğim hiçbir şey söylemedi, hiçbir mucize formül de vermedi. Üstelik daha evvel duyduğum “diyetisyenler istediğin şeyleri yazıyor diyet listene, istediklerini yiyerek zayıflıyorsun” sözü de benim için gerçek olmadı, ben başlarda O’nun istediği listeyi uyguladım. Ama bana 3 şey kattı ki, bunun için kendisine teşekkür ederim. Bunlar yine bildiğim, okuduğum ama uygulayamadığım şeylerdi:

1-Düzenli aralıklarla (2,5-3 saatte bir) yemek.

2- Bilinçli ve Besin Gruplarını bilerek yemek.

3- Değişim Listeleri sayesinde, bunu yaşam tarzı hâline getirmek.

Bunları hepimiz biliyoruz, di mi? İşte bunları uygulayarak, haftada ortalama yarımşar kilo (ki bol bol kaçamaklarım oluyordu) verdim. Haziran 2006’da 88’ i gördüm ve o kiloda 4 ay kaldım. Ramazan sonlarında ise, büyü bozuldu ve ben Kasım-Ocak arasında yaklaşık 8-10 kiloyu başarıyla bloke ederek, 1. Diyetisyen Dönemimi kapattım!!!

Şu anda 98.1 kg. olarak, 2.Diyetisyen Dönemime başlamış bulunuyorum. Aslında bu diyetisyenli (çünkü verdiği listeleri ve tüyoları uygulayacağım) ama diyetisyensiz (çünkü, kendisiyle son görüşmemiz üzerinden geçen sürede aldığım kiloları verip, en azından 90 olarak karşısına çıkmak istiyorum Embarassed ) bir dönem olacak… ilk hedefim de, 88’e inmek.

Kıssadan hisse; “mucize”/ “şok” laflarını duyunca kaçın, “İşin sırrı dengede” ve bu dengeyi kuracak ve sürdürecek sizsiniz. Sihir değil ama yukarıdaki 3 madde de çok önemli, inanın…

Sevgilerimle

14.02.2007



Demişim o tarihte ama olmadı... Denge menge hak getire, ipin ucu kaçtı da kaçtı ve nihayet 13 Ağustos 2007... Tartının ibresi 102’yi gösteriyordu!!!

Bir gece oturdum internetin başına, hâlâ akıllanmamışım, “şok diyet” arıyorum. Güya kendime ceza vereceğim eziyet ederek!!! Derken Diyet kardeşliğine üye oldum, özellikle de DKZ grubuna. Diyetsiz ve kalıcı olarak zayıflamak için. 5.gündeyim, tartılmadım henüz ama güzel gidiyor. Daha doğrusu doğru mu uyguluyorum bu DKZ’yi bilmeden devam... 1 hafta süre verdim bu yönteme. Sonra... Sonrasını ömrüm olursa burada sizinle paylaşmaya devam edeceğim ama şu kadarını söyleyeyim; devamlı okuyorum bu yöntemle ilgili -olumlu ve/veya çekimser- yazıları. Benim de çekincelerim var. Zira bazı arkadaşların yöntemi belli bir kiloyu verdikten sonra korumak için uygulayabileceklerini ifade ettiklerini okudum ki benim de şahsi kanım o yöne doğru yoğunlaşmaya başladı... Bakalım ileriki günler ne getirecek.


Blogumda da yer verdiğim ve çok sevdiğim bir söz: “ "Her seçim bir kaybediştir. Her tercih bir vazgeçiştir çünkü..." demiş Can Dündar. Ben “sağlığa yürüyüş” yolculuğumda bu sözü ışık aldım kendime. Kocaman bir dilim frambuazlı pastayla kaybedeceklerimdense, küçük bir lokmayla kazanacaklarımı düşünerek...

Tercihlerinizin hep mutluluk getirmesi dileğiyle, sevgiyle kalın...
fanube - Cum 17 Ağu, 2007 08:50
Mesaj konusu:
günaydın. turkuaz herkesin ewet bi hikayesi mutlaka ver ama bence dkz ye bir haftadan daha fazla şans tanımalısın diyetlere birçok haftalar tanıdığın gibi.... ben 70 in üstüne hamilelikler dışında hiç çıkmadım ama bende senin gibi bi çok şok diyet uyguladım ve bünyem kilo almaya elverişli olduğu için 1 haftada 3-4 kilo aldığım zamanları biliyorum şok diyetler sonrası ve bıktım artık. 56 kiloyla evlendim ve ilk oğluma 64 le hamile kaldım 80 e çıktım ve doğum sonrası 5 kilo gitmişti ve 75 tim. diyetlerle 58 e indim ve 2. oğluma 58 le hamileliğe başladım 78 le bitirdim yine doğum sonunda 73 tüm . küçük oğlum 5 yaşında ve ben zaman zaman 60 -61-62 lere indiysemde geri aldım ....
bence tek çözüm dkz yi yaşam tarzı haline getirmek diye düşünüyorum çünkü bunu yaşam tarzı haline getirmediğimiz sürece tokken yemeye devam ettiğimiz sürece bu kilo alıp vermeler hep devam edecektir, bunu hayatımın sonuna kadar sürdürmek istemiyorum o yüzden de dkz ye birhaftadan daha fazla zaman tanı dedim , sevgiyle kak.
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 10:56
Mesaj konusu:
canım ya.çevrendeki insanlara bir bak.ben eşimi gözlemledim.ikimizde evlendiğimiz zaman manken gibiydik.ben 55 kilo idim.27 yaşıma kadar hiç kilolu ölmamıştım.benim annemin dediği gibi kemiklerim iri.şu an 75 kiloyum.ilaçlar ve hamileliklerden sonra kalan 20 kilo fazlam
var.şu medya yüzünden diyet manyağı oldum.isveç diyeti falan benim tarafımdanda de
nendi.ama hiç bir fayda etmedi.ozan beyi bir kaç tv programında izlemiştim.ceyda düvenciyle çıkmıştı birkeresinde . söykedikleri çok mantıklı gelmişti. yavaş yavaş onun dediklerini yapmaya çalışıyordum.doyunca yememeye çalışıyordum.tatilde öyle yaptım daha doğrusu ve kilo almadan geri geldim.şimdi şunu anlatmak istiyorum eşim tokken hiç bişey yemez.ama acıktığı zamanda benim iki katım yer.ama onun 14 senede çok fazlalığı olmadı.olan bana oldu.o 180 boyunda 70 kilo.ben 160 boyunda 75 kilo.allahtan kemikliğimde daha az gösteriyomuşum.en azından 10 kilo vermem lazım.dkz ye güveniyorum.kendimede.herşey bizim elimizde.sende kendine güven.dkz yi uygularken daha yavaş yemeye çalışalım.tabiiki hayatımıza biraz hareket katalım.su içelim.diyet yapmayalım.çünki insan bir süre sonra 30 gr. haşlanmış tavuk yemek istemiyor.inanmak başarmanın yarısıdır.süre koymayıp dkz yi yaşam biçimi haline getirelim.zayıf insanlar gibi beslenelim.birde bunu deneyelim.bu yolla zayıflayan insanlar var.onlar başardıysa bizde başarırız.
fanube - Cum 17 Ağu, 2007 11:12
Mesaj konusu:
pınarcım çok haklısın dkz nin en güzel örneği benim eşim . 1.70 boyunda ve 72 kilo . evlendiğimizde 61 kilo idi bir yıl içinde 72 ye çıktı ve 8 yıldır da aynı durumda, ve ben annemlere gittiğimde hep kilo alır dönerim oda derki hep '' aş elinse miğde senin'' ve tokken en sevdiği şeyi bile getirsem bir yudum almaz acıkınca yerim der. ve ben dkz yi öğrendiğimde bundan onada bahsettim ve sen haklıymışsın dedim doyunca yemeyi bırak tokken birşey yeme onun uyguladığı bu yani DKZ KIZLAR..
turkuaz - Cum 17 Ağu, 2007 11:12
Mesaj konusu:
İçten paylaşımlarınız için teşekkür ederim... "bu sefer" diyorum, "gerçekten bu sefer olacak"... DKZ'ye hiiiç haksızlık yapmam, yapamam! Bilmiyorum çünkü tam olarak ama pek çok olumlu görüş ortaya koyan arkadaş var, inanmışlar... Benim sorunum şu anda bu galiba. Teslim olamadım, "acaba"lar var kafamda. Bunu DKZ adıyla açılmış bir başlıkta sorgulamak istiyorum. Soruları biriktiriyorum, hele bir pazartesi olsun Smile
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 11:37
Mesaj konusu:
tabiiki henüz tam algılayamadık.belkide kilo vermediğimiz için. gerçi onuda bilmiyorum tartılmadığımız için.ama durunun yazdıklarını okumuşştum.yavaşda olsa 3 ayda 6 kilo vermiş.kilo almamış.vermeyede devam ediyo sanırım.dadaa öyle çok kilo vermiş.bizim en büyük hatamız sabırsız olmamız.hemen bir anda zayıflayalım istiyoruz.olmayıncada şevkimiz kırılıyo.biraz sabır.kendimize hedef süre koymayalım.ben koymadım mesala.yavaş yavaş sindire sindire verelim.lütfen diyetisyen tuzaklarına düşmeyelim.sağlık problemi yaratıyosa kilolarımız o başka.ne bileyim dahiliye uzmamanına gidelim.endokrin uzmanı falan.diyet listesi verip obez değilsen bile reductil tavsiye edenlere değil.ben böyle düşünüyorum.haklı olup olmadığımı zamanla göreceğim.bide forumlarda rastlıyorum lidalar fx15 ne öyle bişey lütfen onlarada itibar etmeyelim.şişmanda olsak sağlıklıyız en azından .sağlığımızı tehlikeye atmayalım.
turkuaz - Cum 17 Ağu, 2007 13:01
Mesaj konusu:
Evet pınar... Büyük konuşmayayım ama önemli ve acil bir sağlık komplikasyonu yoksa, asla ilaç kullanmam. Hatta sadece ilaç değil, bitkisel olduğu edilen her türlü desteğe de karşıyım. Korkarım bir kere. "H.L" denen ve tamamen bitkisel olduğu iddia edilen besin desteklerinin, yılla sonra hiç de söylendiği kadar masum olmadıklarının ortaya çıktığını okumuştum ki çevremde satışını yapan farklı insanlardan epey de baskı görmüştüm almam konusunda. "Asla" dedim, "zayıflayacaksam, bildiğim yoldan olsun...yoksa almamayım!!!" Zayıflayacağım diye onulmaz dertlere kapı açmak, hiç ama hiç mantıklı değil.

Tabii ki tedavi amaçlı ve doktor (diyetisyen değil!) kontrollü, acil ameliyat vs. durumlarındakiler başka. Orada bile faydasını ve zararını mukayese edebilmeli insan. Hamilelikte almak zorunda olduğun ilaçların prospektüsünde vardır ya böyle bir uyarı: "Faydası zararından baskın olduğunda ve yine de düşünerek kullanın" der...

Neyse; yavaş olsun, sağlıklı olsun, garantili olsun... Gitsin de dönmesin Smile
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 13:27
Mesaj konusu:
amin turkuazcım.ben dkz den anladığımı anlatmak istiyorum.ne kadar doğru anlamışım bilmiyorum ama.şöyleki;
acıktığın zaman yiyeceksin doyduğun zaman duracaksın.tamam.istediğin şeyleri yiyeceksin.tamam.amaaa insanların sırf kısıtlama yapmıycam diye sabah 7-8 poğaça,öğlen
2-3 hamburger,akşam 1,5 adana ,yemesi değil.hani bir zamanlar kanalın birinde bir yarışma
vardı.2 tanede çok sevdiğim doktor beyler vardı.hala anlamıyorum böyle bişeye nasıl alet olmuşlardı.seyrederken sinirimden ağlamıştım.yarışmacının biri vardı.bi oturuşta 8-10 (yanlış
hatırlamıyosam kaç tane yediğini unuttum.)içli köfte yiyomuş.sonra adamı otla.yoğurtla beslemeye başlamışlardı.adamcağız hastanelik falan olmuştu.buda değil. ha canım içli köfte yemek istiyosa yerim.abartmamak şartıyla.doğrumuyum bilmiyorum.işte bunları tam algılayamadım ben.
duru_79 - Cum 17 Ağu, 2007 13:40
Mesaj konusu:
pınarcım
evet istediğini yiyeceksin kısıtlama yapmayacaksın ama bu demek değilki sabah 7-8 poğaça ye öğlen 2 hamburger menü ye demek değil
zaten bunları yersen mide fesatı geçiririsin doyduğun kadar yiyeceksin belki 2 poğaçayla doyacaksın belki yarım poğaçayla o senin midene kalmış bişey umarım anlatabilmişimdir
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 13:46
Mesaj konusu:
arkadaşlar tatildeyken tombiş bir çocuk vardı.10 -11 yaşlarında.kendinden zayıf arkadaşlarına yaptığı diyeti anlatıyordu.sabah 7-8 poğaça,öğlen 3 lahmacun,2 hamburger,akşam pilav üstü makarna ben koptum tabii.
duru_79 - Cum 17 Ağu, 2007 13:52
Mesaj konusu:
pınar şu andan itibaren dkz yi bırakıyorum bıraktım gitti o çocuğun diyetinden yapıcam yaşasın fast food diyeti Very Happy
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 13:54
Mesaj konusu:
ama çocuk bayağı tombişti.diyet yaptığı halde.
turkuaz - Cum 17 Ağu, 2007 14:10
Mesaj konusu:
"şu ana kadar beyne verilen hatalı kodlar" gibi birşey yazılmıştı bu forumda. Evet, zaten o yüzden benim de yaşadığım bu çelişkiler. Eski ile yeni bilgilerin çarpışması. Ama şu da bence çok sevindirici: eskiden önümüze konan listeyi hoop alıp, uyguluyorduk. Hiç sorgulamadan. Şimdi bu başladı ki sevindirici bence. İnsanlar yavaş yavaş bilinçleniyor. Az hatalar yapmadık ve yapılacaktır da, ama bu tür paylaşımlarda insanlar belki 1 kelimeyle "zınk" olabilir. O yüzden yazmalı, bıkmamalı. Çünkü "şişmanlık ve diyet takıntısı" cidden hastalık, asla sırf estetik kaygılı bir olgu değil. Arka planda var olan etkenlerin tetikleyici olduğu ve insanları hatadan hataya sürükleyebilen bir davranış bozukluğu olarak bahsediliyor bazı yerlerde. Ozan Orhon Ayşe Arman'a verdiği röportajda; midesine kelepçe taktırmasını, çıkarttıktan sonra kilo almasını anlatıyor ve yeterince kilo vermiş olduğu halde tekrar kelepçe taktırmasının riskinden korkup korkmadığı sorulduğunda "ölmek önemli değil, tabutum hafif olur!!!" diye cevap veriyordu...

Uff, ne yazacaktım, nerelere geldim Rolling Eyes ... Cidden, Allah yardımcısı olsun bu tip saplantı halinde kilosunun sıkıntılarını yaşayanlara ve masum masum sağlıklı beslenmeye öğrenenmeye ve yaşam tarzı haline getirmeye çalışan bizlere de...

DKZ ile ilgili yazmışın ya, "ben de ekleme yapiim, madem konuyu açtın" demiştim ama farklı yere geldim... Ben de paylaşacağım canım ama daha sonra olsun, şimdilik gitmem gerekior...
fanube - Cum 17 Ağu, 2007 14:15
Mesaj konusu:
pınarcım haklısın bende hedefi kaldırıyorum, nasılsa dkz ile duru gibi 3 ayda 6 kilo , yada 2 ayda 2 kio farketmez gidecek bu fazlalıklar ben inanıyorum , en azından eskisi gibi pasta yaptığım zaman bir tane yada bir dilim bile yemiyordum kilo alıyorum diye şimdi bir dilim yiyorum ama en azından kilo almıyorum ('Very Happy')
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 14:19
Mesaj konusu:
o röportajı bende okumuştum.ameliyattan sonra nasıl sağlıksız beslendiğinide anlatmıştı.pizzaları yiyip poşete çıkarttığınıda. anoreksiyada olmuş.bence bunlardan ders almamız lazım.dkz insanları diyet saplantısından kurtarıyo bence.ozan beyin yazdıklarını iyice
okuyup algılamamız gerekiyo.
pınar - Cum 17 Ağu, 2007 16:30
Mesaj konusu:
arkkadaşlar biraz önce serbest kürsü formunda dadaanın yazdığı bir yazı var.sizlerle pay
laşmak istedim başlığıda . okumadıysanız okuyun derim.
turkuaz - Cmt 18 Ağu, 2007 01:31
Mesaj konusu:
nerede pınar, linki verir misin???
Rouge - Cmt 18 Ağu, 2007 07:32
Mesaj konusu:
gerçekten bu şey işe yarıyoor Smile

ben 17 yaşındayım şu an özgüvenimin oturmamasının tek sebebi ilkokuldaki acımasız arkadaşlarımdır.hiç zayıf olmadım ama obez de değildim.tabi çocuk bundan ne anlar dersiniz 12 yaşıma geçtiğimde bile ilkokuldaykenki halimle ilgili saçma sapan yorumlar duyuyordum.e tabi bi de sosyal yönü var,beğendiğim çocukların bakmaması mı dersiniz,zaten hiç beğenilmemek mi dersiniz..Hatta en yakın arkadaşınız bu konuda aşırı şanslı ve sürekli övgü alan bir tipse(bende olduğu gibi) kendine güvenin "-"lerde olması işten bile değil(hala sıkıntı çekiyorum Very Happy)

daha önce hiçbirşey yemeyip 55 kiloya düşmüştüm,ama ne saç kaldı ne göz feri,bir de adetten kesilmiştim.ve tabi akabinde geri gelen 20 kilo(2-3 ay içinde ya..korkunç!)

onun psikolojik boyutlarını atlatmak da kolay olmamıştı tabi.ilk zamanlar istediklerimi giyiyordum,mutluydum,herkes ne kadar güzel bi genç kız olduğumu söylüyordu..Ama sonra.O kot pantolonun artık sıkmaya başladığını görmek ve yine de yemeye devam etmek en büyük hataydı Smile ama yaptım..

Liseye girdim yine sınav dönemi kışın kilo alır,yazın hurraa diyete başlardım.2-3 günde de bozardım onu.

En son lise 2 deyken(yine tamamen maddi bir sebep,sevilip sevilmemek vs Smile)) dedim ki bu iş böyle olmuyor.Yemeği evde yemeye başladım.Çabuk doymadığım için ev yemekleri yiyor ama güzel yiyordum,okul çıkışı yürüyüşler danslar derken atmıştım sonunda kiloyu.Yaz arasında bir dönem bocaladım ama,şimdi yine evdeyim,ÖSS ye hazırlanıyorum ve artık sırf can sıkıntısından hiçbirşey yemiyorum.Kolamı da içiyorum,lokmamı da yiyorum ama sadece acıktığım zaman.Dün mesela dondurma yedim ve bugün 64 olduğumu görünce(sonunda!)havaya uçtum!!25 inde tartılacaktım ama hala eskiden gelen acaba kilo aldım mı korkusuyla..Smile

Bundan sonra hayat şeklim budur..Eskiden çöplük niyetine midemi doldurduğumu yeni farkediyorum.Her moralim bozulduğunda çikolataya,kebaplara..Bilinçlenince ne kadar hata yaptığımı anladım.

Bu sistemde yanlış yapma riski yok Smile Herkese kolay gelsin şekerlerr
pınar - Cmt 18 Ağu, 2007 10:34
Mesaj konusu:
rouge aferin ablacım.zayıf olcam diye sağlıktanda olmamak lazım.öss de sana başarılar diliyorum.çok çalışmam gerekiyo.bence başka şeylerle ilgilenme hazırlık döneminde.(er
kek arkadaş olayları)
turkuaz bizim formlar sayfasında serbest kürsü diye bir bölüm var.oraya gir.orda sizinle paylaşmak istedim diye bir başlık var.tıkla.dadaa yazmış.40 küsür kilo veren bir kızın hikayesi.
ben etkilendim.
fanube - Cmt 18 Ağu, 2007 11:51
Mesaj konusu:
rouge canım benim senin yaşındaki genç kızlar çok çabuk diyet yalanlarına aldanıyor ki bizler bile aldanıyorduk , daha yaşın küçük ama sen çabuk öğrendin bu işi güzel yol seçtin güzelimmm...sınavda başarılar sen bu azimle onuda başarırsın sevgiler...
Rouge - Cmt 18 Ağu, 2007 12:47
Mesaj konusu:
çok teşekkür ederim yaa bu site olmasaydı eğer biraz zordu işimm Smile

şimdi ben de soyutladım kendimi bütün herşeyden sınava giden yolda hiçbirşey aklıma takılmıycakkk..bi hayalim var bu sene okula başlarken umarım 60 olurum (daha bir ay var çünkü) okul eteğimin altına çizme alacağım ve başta h. hocam olmak üzere hereksin daha da dibini düşüreceğim Very Happy (manyak bi hocamız var,çok şişmansın deyip dururdu bana Crying or Very sad )

ay çok seviyorum ben sizi hekesi pınar ablam fanube ablam çoksağolun çok iyi ki varsınızz
yaa Mr. Green
tubikkos - Cmt 18 Ağu, 2007 12:58
Mesaj konusu:
Rouge cim tebrik ederim canım benim bak gördün mü işte insan isteyince herşeyi başarabiliyor. Yalnız habie yazmaktan unuttum sen ne zamandır dkz yapıyosun ve kaç kilo verdin onu söyler misin bana işler ypğun da çıkmış aklımdan Embarassed bu arada okul başlayana kadar bence istediğin kiloya da inersin sonuçta sen daha gençsin metabolizman hızlı işliyor bizlere göre ayrıca eminim hareketlisindir de:)
Rouge - Cmt 18 Ağu, 2007 13:05
Mesaj konusu:
çok teşekkür ederimm Embarassed tam olarak marttan beri falan yapıyorum o zamandan bu zamana 12 kilo verdim.daha da verirdim aslında ama çok fazla kendimi kaybedip yediğim zaman oldu,düzenli olsaydım şimdiye çoktan 60 tım sanırım Very Happy ben dkz olarak başlamamıştım ama yaptığımın dkzden farklı olmadığını gördüm.bu yaz sürekli koşuşturma olarak geçiyor metabolizma dersen tubikkos ablam bendeki en bi yavaşından 1 haftada zar zor verdiğim o 1 kiloyu 1 günde alabilirim hemen hiç yakmıyor vücut ya:( tabi bunda zamanında yaptığım bi sürü safsata diyetlerin de payı var:(
pınar - Cmt 18 Ağu, 2007 13:40
Mesaj konusu:
canım rougecim sende iyiki varsın.hayatta öğretmende olsa böyle insanlar çok var.
benide çok gıcık edenler oluyor tabiiki.ben onlar için kötü dileklerde bulunuyorum.
aynı şeyleri onlarda yaşasınlar diye.doğru yapmıyorum biliyorum ama.bişeye bahane verirse insan aynı şeyi yaşamadan allah canını almazmış derler.çok kötüyüm değil mi?
Rouge - Cmt 18 Ağu, 2007 13:46
Mesaj konusu:
vallahi doğru o söz.billahi de doğru yani:D çok haklısın.hepsi aynısını yaşayacak bence de..zaten bizim hoca da baya kısa boylu iice tombik birisi:D
fanube - Cmt 18 Ağu, 2007 17:33
Mesaj konusu:
rouge sende iyiki aramızadasın güzelim, sen gayretlisinde merak etme verirsin okul açılana kadar , ve canım sınava kendini strese sokmadan çalışırsan ki önce beyinde bitiyor herşey sonra planlı çalışma ama mutlaka bir planın olsun, o zaman işte önünde engel kalmaz canım.
ayrıca her mesleğin içinde kendi hayatlarıyla takıntılı olup bunu etrafına yansıtan insanlar var bu mesleğin içinde olan biri olarak söylüyorum ama iyilerinde hakkını verin yaaaaa, hepimiz kötü değiliz yaniiii,
pınar - Cmt 18 Ağu, 2007 17:37
Mesaj konusu:
sevgili öğretmenim sen kalitelisin belli.benimde var öğretmen arkadaşım ve oda
çok kaliteli.öğretmenler değil hedef.ne dediğini bilmez,karşındakinin üzülebileceğini düşünmeyen insanlar.kim olursa olsun.
fanube - Cmt 18 Ağu, 2007 17:41
Mesaj konusu:
biliyorum canım bende dedimya içinde olduğum için biliyorum ... dengesizleri, lisede öğrenciye dayak atanları.... ve geçen yıl biriyle takıştım bu yüzden olay müdüre kadar gitti veeeeeeee sonunda hareketlerine çeki düzen verdi ve özür diledi benden.....('Very Happy')
Nescafe - Cmt 18 Ağu, 2007 22:07
Mesaj konusu:
insanın mesleği yaşı cinsiyeti hiiççç önemli değil önemli olan insanda vicdan olması... bazıları çok vicdansız ve sahiden cahiller (okumuşta olsa) !!!

bundan birkaç sene önce kurs hocam benimle dalga geçti hemde bütün sınıfın önünde öyle zoruma gittiki.. şişman olmak suçmu yani nekadar cahilce bir davranış..

1 2 hafta kadar önce yazdığım yazılardan dolayı spoilt yani sevgili duygucumun içinde beni dövme isteği uyanmış Very Happy iyikide olmuşş

kendimi sevmediğimi kilolarım yüzünden evlenmeyi ertelediğimi yazmıştım sonra duyguyla uzun ve hoş bir sohbet yaptık.. yeniden denemeye karar verdim

ben hiç zayıf olmadım birkeresinde 50 kiloya düşmüştüm ama hala 40 bedene zor sığıyordum halsizlik göz altı morluklarıda cabası... çok geçmeden fazlasıyla aldım.. ama şimdi sizlerin ve özellikle bana sık sık şiddeti gelen Very Happy spoiltin sayesinde başladım tekrar.
İnşallah hepimiz amacımıza ulaşırız

pınar - Cmt 18 Ağu, 2007 22:44
Mesaj konusu:
nescafecim böyle cahiller hep var olacaklar.insanın kendi akrabalarından bile oluyor canını acıtan.ne konuştuğunu bilmeyen .onlara en güzel cevabı zayıflarak verebiliriz.belkide haklılardır.biz bile memnun değilken kendimizden.başkası ne dese doğrudur canımız yan
sada.
Rouge - Cmt 18 Ağu, 2007 23:50
Mesaj konusu:
tabii ya
biz burada bu kadar güzel sohbetler yapan insanlar,hiç birimiz sıradan değiliz yani öğretmenden öğretmene fark olduğu nasıl da belli oluyor Very HappyVery Happy

herkes gününü görecek de demek istemiyorum ama ağızlarının payını alacaklar en azından:D

bazı kız arkaadaşlarım vardı,ne kadar arkadaşsalar tabi,kiloluyken şöle hoşsun böle güzelsindi ,şimdi zayıfladım,zayıfladın bile demediler biliyor musunuz!ya resmen çeyrek porsiyon gitti üstümden kızlar farkında değil güya!konusunu bile açmıyorlar resmen..ama onlar demese de yüzlerindeki ifade yetiyor bana..buralarda konuşmuştuk yine bu konuyu,insanların birden takdir etmeyecekleri tutuyor(kimse söylemek zorunda değil tabi ama,80 kiloya yakınken arkamdaydınız da şimdi neredesiniz?bakışlar var ya bakışlar yani hemen anlatıyor insanın ne düşündüğünü)

bence biz kessinlikle doğru yoldayız.hepimiz de istediğmiz kiloları görcez valla kim isterse çatlayabilir:D
fanube - Pzr 19 Ağu, 2007 02:01
Mesaj konusu:
boş verin arkadaşlar biz kendimizi sevelim gerisi boş, dediğiniz gibi seviyesiz insanlar çokk, rouge onlar kıskandıklarından bişey diyemiyolardır canım bizim insanımızın takdir etme özrü var biliyorsun...
nescafe hep beraber başarıcaz canım benim.... hepinize sevgiler
Nescafe - Pzr 19 Ağu, 2007 14:14
Mesaj konusu:
evet arkadaşlar size yürekten katılıyorum biz bize yeteriz zaten Smile
Rouge - Pzr 19 Ağu, 2007 17:30
Mesaj konusu:
bencedee SmileSmile
http://www.diyetkardesligi.com